21 Mayıs 2012 Pazartesi

Keyifli, Üzüntülü, Rutin geçen bir kaç ay oldu yazmayalı.
yorucu, stresli..
bugün burada kuzudan değil kendi sevincimden satırlar paylaşmak istedim
2008 Temmuz'da başlayan ve 09.07.2009'da ilk ameliyatla başlayan sağlık sorunlarım...
neler oluyorlar..
endişeler..
korkular...
karamsarlık..
acabalar...
yürüyebilmek adına herşey...
neden-ler...
1,2,3...
derken 4. ameliyat ve protez...
18 ay önce yeni parçamı vücuduma koyduklarında başladı asıl her korku..
ayağa kalkış, her adımda olmayacak, olmayacak, olmayacak..
gün geçiyor biraz tebessüm biraz endişe..
acaba sekerek mi yürüyeceğim..
derken yeni yer yeni mekan yeni insanlar..
.....
ve tarih 17.05.2012
yaklaşık 35 ay sonra halı saha da top peşinde koşarken buldum kendimi..
o ne heyecan, o ne mutluluk, o ne keyif..


Az sonra ne olacağını bilemediğimiz bu hayatta
hayattan keyif alabilmeyi başarmak,
mutlu olabilmeyi öğrenebilmek,
AN'ı yaşayabilmeyi felsefe edinebilmek dileklerim hepiniz için..

mutlu kalın her zaman... 

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Yorgunluğuna değecek bir hafta sonu hikayesi...

Cuma akşamı saat 9 da başlayan İstanbul yolculuğu... yorucu bir Cuma'nın hem sonrası, tükenmiş bir vücut ve otobüsle yaklaşık 8 saati bulan ve tabi sonrasında eve ulaşmak için gecen 1 saat.. tam 9 saat.. 

Ama sonu kuzu olunca her şeye bedel oluyor, Cumartesi öğlen başlayan kavuşma gecenin 1'inde beni uyutunca son buldu... 

Gelelim bu güzel güne, akşam iftar için Eyüp, Feshane'de aldık soluğu, trafikten bahsetmeyeceğim.. Kalabalıkta iftar yapmayalı uzun zaman olmuş, kimseyi tanımasam da keyifliydi.. iftar sonrası balık istifi şeklinde Kuzu'nun Karagöz seyretme sevdası ile Feshaneye daldık gösteri seyretmeye oturduk sonra okus pokus, Karagöz sevdamız kursağımızda kaldı gerçi :((  Ama şükür ki imdada lunapark yetişti.. Buna binmem onu istemem derken uçağı gözü kesti 




tekrar bineceğim diyerek indi dur bakalım neler var daha diyerek turlamaya devam ettik ki çarpışan arabalara gözümü kestirdim tam yarım saat beklenen sıra geldi nihayet kuzu kucağımda, halası ve Arzu ablası başka arabada başladık çarpışmaya.. nasıl keyif aldı anlatamam... yarım saat beklemek olmasa tekrar binerdim ama gece saat 11'i geçiyordu gözüm kesmedi.. hadi gidelim artık derken kendimi çocuk parkı ararken buldum :)) ve tabii kurtulamadım ve soluğu parkta aldım... nasıl enerjidir anlamak mümkün değil.

Gece yarısı eve geldiğimizde hala uyumamak için direniyordu..  

ve pazar sabahı daha doğrusu öğlen..

Günaydın diyen güleç yüzü görmek insan da hiçbir elem bırakmıyor, her şey su gibi akıp gidiyor..

Bakın haksızmıyım? Allah'ım esirgesin seni kuzummmm..



23 Temmuz 2011 Cumartesi

Ve bir akşam..

Malumatınız gereği Ayvacık'ta yaşıyorum küçük kendi halinde bir ilçe.. gün içinde bazen koşturmaca-dan bazen de boşluktan doğan keyifli muhabbetten gün nasıl geçiyor anlamıyorum ama akşam oldu, işten çıktın mı ne yapsam acaba demeye başlıyor insan.. sinema mı, tiyatro mu yok yok bu akşam X pub da serin ve hafif alkollü bir şeyler içeyim yada Z cafe de oturup Caffe' Mocha mı Caffe' Latte mi içsem, sohbette koyu oluyor orda ayrıca sarışına bakarken diğer taraftan esmeri kaçırıyorsun sanırsın İzmir Kordon'dasın... tamam tamam heveslenmeyin hemen  bunlar sadece hayal... ama aşağıda gördüğünüz ve maalesef sadece birbirinin aynı olan 2 tane olan resim gerçek..
 blog açmayı düşündüm ama gerçekleştirebileceğime pek inanmıyordum o yüzden sadece hoşluk olsun diye bir resim çekmiştim şimdilik sadece onu paylaşabiliyorum, ama devamı gelecek sanırım artık.

az önce yazdıklarım Ayvacık için mümkün değil ama sadece 15 dakika da bu resim ve keyif gerçek ve inanılmaz güzel.. güneş batıyor gök oluyor kırmızı, peşinden ay çıkıyor tüm güzelliğiyle  hafiften bir esinti ve tabi enfes mezeler rakının tadından bahsetmiyorum artık...







22 Temmuz 2011 Cuma

Merhaba herkese..

Nihayet elektronik ortamda bende yer alıyorum...
benim için biraz zor olacak ama zamanla daha iyi olur sanırım..
bakalım neler çıkacak ortaya
desteklerinizi esirgemeyin takipçilerim... (olacak mı acaba)